Historique

sınır koymak

Sens de "sınır koymak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 18 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	sınır koymak	set bounds to v.
2	General	sınır koymak	terminate v.
3	General	sınır koymak	limit v.
4	General	sınır koymak	border v.
5	General	sınır koymak	draw the boundary v.
6	General	sınır koymak	hedge off v.
7	General	sınır koymak	bound v.
8	General	sınır koymak	set measures to v.
9	General	sınır koymak	enforce limits v.
10	General	sınır koymak	draw the line v.
11	General	sınır koymak	form a border v.
12	General	sınır koymak	butt [obsolete] v.
13	General	sınır koymak	outskirt v.
14	General	sınır koymak	span [obsolete] v.
Colloquial
15	Colloquial	sınır koymak	make limit v.
Idioms
16	Idioms	sınır koymak	put a cap on something v.
17	Idioms	sınır koymak	hold the line v.
18	Idioms	sınır koymak	put a cap on v.

Sens de "sınır koymak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 18 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	bir sınır koymak	draw the line v.
2	General	bir sınır koymak	draw the line at v.
3	General	bir konuda sınır koymak	draw the line at v.
4	General	etrafına sınır koymak	list [obsolete] v.
Phrasals
5	Phrasals	birine kısıtlama/sınır koymak	fence in v.
6	Phrasals	birine kısıtlama/sınır koymak	fence someone in v.
7	Phrasals	(birine/bir şeye) kesin sınır koymak	crack down (on someone or something) v.
8	Phrasals	(bir şeye) kesin sınır koymak	crack down on (something) v.
Idioms
9	Idioms	(iki şey) arasına sınır koymak/çizmek	draw a line between (two things) v.
10	Idioms	bir şeyle bir şey arasına sınır koymak/çizmek	draw the line between something and something else v.
11	Idioms	bir şeyle bir şey arasına sınır koymak/çizmek	draw a line between something v.
12	Idioms	(bir şeye) bir sınır koymak	draw the line at (something) v.
13	Idioms	(bir konuda) sınır koymak	draw the line at (something) v.
14	Idioms	(bir şeyi yapmak konusunda) sınır koymak	draw a line at (doing) (something) v.
15	Idioms	(biri/bir şey) noktasında sınır koymak	hold the line at (someone or something) v.
16	Idioms	(birine/bir şeye) sınır koymak	keep (someone or something) in check v.
Trade/Economic
17	Trade/Economic	yerel yönetime toplayabileceği vergi için üst sınır koymak (eskiden)	rate-cap n.
18	Trade/Economic	müşterinin borçlanması tutarına sınır koymak	open to buy v.